İlk Star Wars filminin sonunda Leia Organa’nın madalya verişini hatırlıyor musunuz? Kendine bir madalya vermedi – kendisi ve diğer Star Wars kahramanları arasındaki bu tuhaf mesafeli durum, Çizgi Düşler Yayınevi tarafından Türkçe olarak piyasaya çıkan Prenses Leia çizgiroman serisinin önemli bir parçasını oluşturuyor.
Prenses Leia’daki olaylar Yeni Bir Umut’un finalinin hemen sonrasında, Asi İttifakı’nın beklenmedik kahramanlarının başarıları için ödüllendirdiği törenin ardından başlıyor. Leia, pozisyonu gereği kendini ayrı bir konumda tutuyor. O, direniş hareketinin soylu lideri, ve madalya töreninin sonrasında öyle bir konuşma yapıyor ki filmlerin hiç birinde görmediğimiz hitabet yeteneğini keşfediyoruz.
İttifak’ın zaferinde en az Luke Skywalker ve Han Solo kadar payı olmasına rağmen, sonuçlar onun için çok daha farklı. Leia yas tutmak ve bunu herkese açık bir biçimde yapmak zorunda, bu durum da onun yeterince duygusal olmadığını düşünen askerlerin eleştirilerini beraberinde getiriyor. Buz Kraliçesi şeklinde anıldığı sahneler can yakıyor, zira bu hakaret yan yana savaşmak istediği askerler tarafından ediliyor.
Star Wars efsanesinde çok fazla karakter kayıp yaşayınca, en çok kaybı Leia’nın yaşadığı kolaylıkla unutulabiliyor. Tüm gezegeni Ölüm Yıldızı tarafından yok edilince annesini, babasını ve “evim” diyebileceği her şeyi kaybediyor. Serinin başlarında, İmparatorluk ve İttifak arasındaki savaşın kızışmaya başladığı zamanlarda kendine bir amaç arıyor. İntikam ve zafer peşinde koşması gerekirken o ilham verici ve özel biri olmaya çalışıyor ancak tüm çabaları General Dodonna’nın koruyucu içgüdüleri sebebiyle boşa çıkıyor. Ana gezegeninden geriye kalan toplulukları tekrar bir araya getirme fikri tam da onun yapacağı türden bir şey. Fakat onun sembolik statüsü yoluna çıkıyor, ne de olsa o Luke ve Han’dan daha farklı biri.
Elbette Leia Star Wars evreninin dışında da bir sembol. Star Wars’un en popüler karakterlerinden biri olmasının sebebi sadece “kız” olması değil, diğer karakterlerin aksine “çok yönlü” olması. Yardıma muhtaç bir kız gibi göründüğü bir anda blaster’ını çekip kendi başının çaresine bakabiliyor. Bir nesil için seks sembolü olduğu filmde, Jabba’yı boğarak öldürebiliyor. Luke gibi peygamber vari bir karakterin kayıp oğlu değil. Savaşın ön cephelerine çekilmiş bir politikacı. Aynı zamanda beklentileri en çok zorlayan Star Wars kahramanlarından bir tanesi.