Yeni Star Wars kitabı “From A Certain Point of View” Yayınlandı

yazar:

kategori:

Sevilen Star Wars markasının 40. yılını kutlamak için yayınlanan yeni antoloji romanı “Belli Bir Görüş Açısından” (orijinal adı ile ‘From a Certain Point of View’), bugüne kadar Disney’in Star Wars canon’unda gördüğümüz başka hiçbir kitaba benzemiyor. Her şey, filmlerin önemli olaylarından ziyade küçük detaylarla ilgili – fakat bu, onların içinde birkaç ilginç sırrın gizli olmadığı anlamına gelmiyor.

A New Hope’ta meydana gelen olayların içinde ve etrafında geçen – filmin öyküsü, 40 hikayenin her biri ilerlerken yavaşça arkada gelişiyor – Belli Bir Görüş Açısından kitabı, büyük gizemleri ortaya çıkarmak yerine Star Wars evreninin dokunduğu kumaşı zenginleştiriyor, bu anlamda Aftermath Üçlemesi veya Bloodline gibi kitaplardan çok “Tales from Mos Eisley Cantina” ve “Tales from Jabba’s Palace” gibi klasik genişletilmiş evren kitaplarına daha yakın.

Star Wars galaksisi hakkındaki küçük soruları merak ettiyseniz – mesela Cantina’daki o yaratık kimdi? Darth Vader, Amiral Motti’yi boğduktan sonra ne oldu? Obi-Wan Kenobi’nin o Tusken Akıncıları’nı kaçırmak için çıkardığı tuhaf sesin karşılığı tam olarak ne idi? – bu kitap kesinlikle okumaya değer. Şimdilik, sayfalara sıkışmış en iyi sırlardan bazılarını sizlerle paylaşalım.


Rogue One ve Yeni Bir Umut arasında tam anlamıyla bir saat var

Antolojinin ilk öyküsü, Rogue One’ın kapanış sahnesi yaklaştığında hemen Tantive IV kaptanı Raymus Antilles’in bakış açısını bize veriyor. Birçoğu Rogue One’ın, Yeni Bir Umut’un hemen öncesinde sona erdiğini kabul etmişti, ancak Scarif ve Tatooine arasındaki yolculuk planlanandan biraz daha uzun sürdü.

Peki neden? Tantive IV, öncelikle Profundity ile bağlandı: Scarif’ten önceki misyonunda, gemi kötü şekilde hasar gördü ve Asi Filosu harekete geçtiğinde o da onarım için yerleştirildi. Tantive IV’ün kalkanları, silahları ve ışın hızı motoru zar zor çalışıyordu ancak mürettebat, tehlikeli durumdaki motorların tamiri için bir saat harcadı ve İmparatorluk kuvvetlerinin onların izini bulmayacağını umdular (spoiler: İmparatorluk onları buldu). Antilles, gemisi Tatooine’e ulaştığında Tantive IV’ü geride bırakmayı planlıyordu, böylece mürettebat yeni bir gemi bulup kaçabilirdi. Devastator ortaya çıktığında ve Yeni Bir Umut başladığında Tatooine’e sadece sekiz dakika uzaktaydılar.


R5-D4’ün motivatörünün patlamasının gerçek sebebi

Owen Lars ve Luke Skywalker’a neredeyse satılan Kırmızı Astromech’ın gizemi, Star Wars için sonsuz bir şaşkınlık kaynağı oldu. R5, R2 ve 3PO ile çalışan bir Asi ajanından tutun, bir Jedi’ye kadar her şey zannedildi, ancak yeni canon, droidin patlayarak çaresiz bir kahraman olduğunu … ve R2-D2’nin aslında adilik yaptığını ortaya koydu.

Antolojideki bir hikaye, Lars Arazisi’ndeki satıştan önceki günlerde R5’i izleyerek, Jawa’lar tarafından uygulanmayan bakımdan ötürü ölümün eşiğinde, yeni bir sahip ve özgürlük arayan bir droid olduğunu anlatıyor. R5, Jawa’ların kendisini Lars’lara satacağını duyunca seviniyor, R2 ve 3PO karşısına “rakip ürün” olarak çıkınca kalbi kırılıyor ve sonra şoka uğruyor…çünkü Lars ailesine satılabilmek için R2, R5’in sistemlerini sabote ediyor.

R5, nedenini bilmek için yalvarıyor ve R2, görevini yerine getirmezse galaksinin nasıl kıyamete uğrayacağını söyleyip işleme devam ediyor. O gerçek bir drama droididir, ancak R5 duruma anlayış gösteriyor. Dolayısıyla R5, Owen tarafından R2’nun öncesinde seçildiğinde, droid kasıtlı olarak motivatör cihazını patlamaya karar veriyor; kendini yok etmiyor ama ağır zarar veriyor, böylece R2 görevini tamamlamasına devam edebiliyor. R2, R5’nin fedakarlığını asla unutmayacağını taahhüt ediyor (bir gece önce droid cinayetinde bulunmak istemesine rağmen) R5, kendisine yeni bir sahip bulmak için Jawa sandcrawler’dan kaçıyor.


Qui-Gon Jinn’in Güç Hayaleti’nin Gizemli Gücü

Antolojideki en önemli öykülerden biri, Luke’un amca ve teyzesinin kızarmış iskeletlerini bulmak için çıktığı sırada, Obi-Wan’ın eski ustasının ettiği ziyareti anlatıyor. Eski Star Wars canon’unda Qui-Gon, Güç kullanıcıları arasomda ender rastlanan bir Güç Hayaleti olmanın en başarılı ustalarından biri olarak ortaya çıktı ve burada da aynı durum geçerli – ancak burada daha önce gördüğümüz Güç Hayaletleri’nden çok daha kuvvetli gözüküyor.

Qui-Gon’un kendisini Güç yardımı ile katılaştırarak neredeyse canlı gibi gözüktüğü ve Yeni Bir Umut’tan önceki 10 yıl boyunca sürekli Obi-Wan’ı ziyaret ettiği birkaç kez söyleniyor. Gerçek bir insan gibi koklayıp hissedebiliyor, fakat aynı zamanda, zaman ile samimi bir bağa sahip. Obi-Wan ile Luke’la ve eski Padawan’ının sürgününün sona ermesi hakkında konuşurken, Qui-Gon sadece İhtiyar Ben’i değil, Obi-Wan’ı aynı anda bir Jedi Generali, bir genç Padawan ve hatta tapınakta bir çocuk olarak görür.

Ama sadece geçmişi değil – Qui-Gon geleceği de açıkça görebilir ve Obi-Wan’ın ölümünün pratikte yakın olduğunu bilir. Elbette ki eski çırağına bunu söyleyemez, ancak Qui-Gon, Obi-Wan’ın Güç’e nüfuz etmek ve sahip olduğu şeyi yaşaması için oldukça istekli olduğunu kendisine itiraf eder.


Greedo’nun Han’a olan Nefreti Kişiseldi

Greedo’nun her zaman faydasız bir tip olduğu düşünüldü ve “Belirli Bir Bakış Açısından” hikayelerinin birçoğun bu görüşü destekliyor. Ancak Han’ın onu öldürmesinden önceki anlarda Greedo’nun bakış açısıyla anlatılan bir hikaye (ve evet Han gerçekten önce ateş ediyor), Greedo’nun neden Han’dan özel olarak nefret ettiğini açıklıyor.

Görünüşe göre, Uncelta adında bir kadınla bir aşk üçgenindeydiler – veya daha doğrusunu söylemek gerekirse, Greedo kadına karşı aşırı korumacı duygular taşıyordu, ancak kadın Han ile beraber oldu. Şahsına münhasır Han, onu sevip terk etti, kalbini kırdı ve Greedo, tutku objesine böyle kötü davranıldığı için Han’a büyük öfke duydu. Greedo’nun, gerçekten Uncelta ile bir ilişki kurmaya kalkışıp kalkışmadığı asla açıkça belirtilmiyor, ancak yine de Greedo’nun Han’a karşı yıllarca tuttuğu kin buydu.


Neden Mos Eisley Cantina Droid’lere Hizmet Vermiyor?

Mos Eisley Cantina, droidler hariç herkese hizmet veriyor, Yeni Bir Umut’ta görüldüğü üzere bardan içeri girdiklerinde R2 ve 3PO dedektörü harekete geçirmişlerdi ve barmen Wuher, Luke’a bu konuda adeta hırlamıştı. Bu sadece robo-ırkçılık değildi, Wuher’ın Cantina’da droidleri istememesinde kaçınılmaz olarak trajik bir arka plan var.

Wuher, bir gençken, Klon Savaşları sırasında ev koloni istasyonunda bölücü saldırıdan kurtulan az sayıdaki kişiden biriydi ve kanlı bir savaş, Savaş Droidlerinin ailesine ve komşularına ateş etmesi ve genç adamı hayat boyu yaralaması ile sonuçlanmıştı. Ancak savaş, aynı zamanda Wuher’ı öldürülmeden önce kurtaran Jedi’lara sadakat bağladı – işte bu sebeple barına denetime gelen İmparatorluk kuvvetlerine, oradaki müşterilerden birinin kolunu lazer kılıcı ile kesen gizemli yaşlı adam hakkında hiçbir şey söylemedi.


Boba Fett, Yine Kendisinden Bekleneni Veriyor

Esasen, filmlerde Boba beceriksiz gözükürken, kitap ise Boba’nın gerçekten onun etrafından aldığı tezahüratına inandığını gösteriyor.

Paul Dini’nin yazdığı “İlave Kas Gücü” adlı Boba Fett hikayesi, Jabba’nın Yeni Bir Umut’ta Han’la karşılaşması sırasında aslında ne kadar küstah davrandığını anlatıyor – okuduğunuzda Boba Fett sanki o sırada kolaylıkla Han’ı öldürüp Chewie’nin derisini yüzebilecekmiş gibi kasılıyor. Darth Vader’in Fett’e neden hedeflerini parçalamaması gerektiğini hatırlatması gerektiği konusunda bir sebep bile var. Boba, Coruscant’taki bir görev sırasında bazı Asi casuslarını parçaladı ve bedenleri olmaksızın Vader’den bir ödül talep etmeye çalıştı. Elbette, kendisine aşırı güvenen Boba, bunun bir hata olduğunu düşünmez.


Bea Arthur’un Holiday Special Karakteri Artık Canon

Eski Genişletilmiş Evren’in çoğu, Disney yıllar önce herşeyi ortadan kaldırmadan önce dahi canon’luktan çıkarılmıştı, fakat hiçbirşey Star Wars Holiday Special kadar hasar görmemişti. George Lucas bundan nefret ediyordu, bu yüzden sadece GE’de referans alınan minik detaylar canon kaldı – geri kalanını ise herkes unutmaya çalıştı. Ve bir kez daha, birkaç şey yeni canon’da yer almaya doğru ilerliyor. “Belirli Bir Bakış Açısı”, bunlara yeni birini ekliyor: Bea Arthur’un Mos Eisley Cantina’da canlandırdığı Ackmena adlı gece vardiyası barmeni.

Tatooine taraflarında geçen birkaç hikayede yalnızca kısa bir şekilde ondan bahsediliyor – hatta Sorschi adında bir karısı olduğundan söz ediliyor – ancak bu aslında sadece eğlenceli bir saygı duruşu.


Neden Obi-Wan, Vader’a Anakin Olarak Hitap Etmiyor

Bunun gerçek nedeni kimsenin Yeni Bir Umut sırasında Vader’ın Luke’un babası olduğunu açık etmek istememesiydi. Ancak Obi-Wan’ın Vader ile savaştığı anlarda geçen bir antoloji hikayesi, düellodaki klasik çizgilere atıfta bulunuyor:

Vader: Seni terkettiğimde ben sadece öğrenciydim. Şimdi ben Usta’yım.

Obi-Wan: Sadece kötülüğün ustası Darth!

Şu an sahip olduğumuz bağlamda bakılınca bu kulağa çok tuhaf gelen bir replik, ancak antoloji, Obi-Wan’a Anakin’i adıyla çağırmaması için bir sebep sunuyor. Obi-Wan, acı çekerek, yiten arkadaşının ne olduğunu kabul etmeye dayanamıyor ve boğazı düğümlenmeksizin Vader’ı Anakin adıyla çağıramıyor, bu da düelloda onun elini zayıflatıyor.


Yoda Aslında Leia’yı Eğitmek İstedi, Luke’u değil

Obi-Wan’ın öldürülmesinden kısa bir süre sonra, Dagobah’da Yoda’ya görünmesini anlatan başka bir hikaye daha var. Biraz “haberin olsun, ben öldüm” demek ister gibi.

Obi-Wan, saygıdeğer Jedi Ustası’na, kendisine bir Skywalker gönderdiğini, bu nedenle de Yoda’nın rehberliğinde eğitimine devam edebileceğini bildirir. Elbette ki Yoda çok heyecanlanır…ta ki kendisine gönderilenin Leia değil Luke olduğunu öğrenene kadar. Yoda, Luke’da fazlasıyla Anakin olduğunu, Jedi yolunda yürümek için fazla sert olduğunu hissediyor ve onu eğiterek onu babası gibi karanlık tarafa itebileceğinden korkuyor. Fakat Obi-Wan, Yoda’ya oğlana bir şans tanıması için yalvarır.


Mon Mothma Savaş Sırasında Neden Yavin IV’te Değildi

Mon Mothma, Rogue One sırasında Yavin IV’te kalıyordu ancak izleyiciler, Jedi’ın Dönüşü’ne kadar onu tekrar göremeyeceklerdi; tuhaf bir şekilde, İttifak’ın önemli liderlerinden birini, Ölüm Yıldızı’na yapılan önemli saldırı sırasında göremiyorduk. Belirli Bir Görüş Açısı’ndan kitabı bu soruya da cevap veriyor. Mon aslında Yavin IV’ten ayrılmıştı ve Ölüm Yıldızı’nın ay’ın yörüngesine girdiğini doğruladı, ay’ın kaçınılmaz yıkımının ardından İttifak’ı dağıtmayı istedi.

İsyan, umutsuz bir şekilde Ölüm Yıldızı’nı yoketmeyi amaçlayan savaş gemilerini yollarken, Mon ise artık yetkisini kaybetmiş olan Coruscant senatosundaki eski mevkidaşlarına doğru yola çıkmıştı, yapacağı konuşmada hem Alderaan hem Yavin IV’ü yok eden Ölüm Yıldızı’nın ortaya çıkışı neticesinde Asi İttifakı’nı sona erdirdiğini açıklayacaktı. Daha sonra İmparator’a sorgulanmak için teslim olacak ve isyanın sona erişini resmi olarak sunacaktı, konuşmasının, Mon’un yapamadığını başarabilecek daha yeni ve güçlü bir İsyan başlatmasını umuyordu – muhtemelen bunu görecek kadar yaşayamayacaktı.

Ancak biz biliyoruz ki, Mon Mothma, yolda İttifak’ın zaferini öğrendiğinde bu konuşmayı hiç yapmak zorunda kalmadı – ve Yavin’e dönüp zafer kutlamalarına katılmaya karar verdi; teslim olma planlarını asla başkasına anlatmadı.


Yorumlar

Konuyla ilgili görüşünüz nedir?

error: İçeriği kullanma izni için bizimle temasa geçin.